Sigortalı olmak için fiilen çalışmadığı halde SGK bildirimlerinde gözükenlere kötü haber.
Emeklilik hayali kuran ev hanımı, eksik olan prim gün sayısının dolması için eşine ait PVC üretim atölyesinde kendisini sigortalı gösterdi.Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) denetmenleri, iş yerinin kapanma
işlemlerinin yapıldığı 2014 yılında yaptıkları kontrollerde, patronun
eşinin 2005 - 2006 yılları arasında iş yerinde sigortalı gösterildiğini
ortaya çıkardı. Belirtilen dönemdeki prim gün sayısını geçersiz sayan
SGK, sağlık yardımının iade edilmesini istedi. Sigortalı kadın ve eşi, çağrıya kulak asmayınca icralık oldu.Eşinin yanında ücretsiz olarak çalıştığını anlatan kadın, 1.500 lirayı SGK'ya ödedi. Kurum, işleminin iptali için İş Mahkemesi'nin
yolunu tutan emekli adayı kadın, eşinin PVC doğrama atölyesinde
çalıştığı sürelerin davalı kurum tarafından fiili çalışmaya dayanmadığı
gerekçesiyle iptal edildiğini söyledi.Kurum işleminin iptali ile kuruma borçlu olmadığının tespiti ve istirdat isteminde bulunan davacı kadın, eşinden ücret almadan
çalıştığının altını çizdi. Mahkeme, iş yerinin kapanmasından uzun süre
sonra çalışmanın iptaline yönelik rapor düzenlenmesinin davalı kurumun,
vatandaşların temel sosyal güvenlik hakkını koruma misyonuna uygun bir
yaklaşım olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığına hükmetti."ÜCRETSİZ ÇALIŞAN EŞ SİGORTALI SAYILAMAZ"
Mahkeme, davanın kabulüne karar verdi. Kararı, SGK temyiz etti. Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, sigortalı ile işveren arasındaki iş ilişkisinin hizmet akdine dayanması gerektiğine vurgu yaptı. Kararda, "Yasada, işverenin ücretsiz çalışan eşinin sigortalı sayılamayacağı belirtilmiştir. Davacının, kuruma verdiği
imzalı beyanda, ücretsiz olarak eşinin yanında çalıştığını dile
getirmesi karşısında davacının sigortalı sayılamayacağı gözetilerek
davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi
isabetsizdir. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın,
eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm
kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı
vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.Kararın bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir." denildi.