Bayraç konu ile ilgili yaptığı açıklamalarda şunları söyledi, “İlimizde ilaç krizinin en hafif şekilde atlatılabilmesi için eczacı odası olarak İl Sağlık Müdürlüğümüz ile hastanelerle elimizden geleni yapmaktayız. Üyelerimiz arasında iletişim sistemleri kurarak hastaların bulamadığı ilaçların bilgisini paylaşıp her hangi bir eczanede var ise hastanın direk gidip alabilmesini sağlamaktayız.
İlaç krizinin en yoğun hissedildiği grup olan çocuk şuruplarında depolara gelen kısıtlı ilaçlarda eczane başına düşen oranlardan eşit oranlarda düşerek nöbet öncesi nöbetçi eczaneye verilmesi konusunda çalışmalar yapıldı.
İlaç yoklukları
Hastaların ödemesi gereken fiyat farklarının artması bizlerle hastaları karşı karşıya getirmektedir.
Kısa vadeli çözüm için bir an önce sektörün tüm birleşenleriyle ortak bir fiyat politikası belirlenip en az zararla atlatılmalı.
Son pandemi döneminde de tecrübe ettiğimiz üzere İLAÇ bir milli güvenlik meselesidir. Yerli ve teknolojik üretimler konusunda bu alanın tüm birleşenleriyle birlikte uzun vadeli stratejik eylem planı hazırlanıp sıkı bir denetleme paralelinde adım adım uygulanmalı.
İlaç fiyatlarının ülkemizde belirlenme esasları
Bakanlıkça belirlenen 5 AB ülkesi içerisinde o ilacın en ucuz fiyatı baz alınır ve ilacın telif durumuna göre bu değerin %70 i ülkemizdeki fiyatı olarak euro cinsinden belirlenir (özel koşullarda %90 olabilmektedir).
Ülkemizde ki Euro ortalamasının %70 i alınarak sabit kur olarak kabul edilir ve her yıl orana göre zam yapılır lakin 2021 alınan kararla zam oranı %20 ile sınırlandırılmıştır.
2006 yılında reel Euro ortalaması 1,9062 iken
İlaçta uygulanan sabit değer 1,78 di.
Şu an ise gerçek Euro değeri 20,44 iken
İlaçta uygulanan sabit değer 15 Aralık itibariyle 10,76 TL’dir.
Örnek: AB de en ucuzu 100 Euro olan bir tanıtımlık ilacın Türkiye’de fiyatı %70 i yani 70 Euro olarak kabul edilir.
Ülkemizde ilaç fiyatları için sabitlenmiş Euro değeri: 10,76 dır.
70X10,76= 753,2 TL
Merkez bankası euro değerine göre en ucuz AB fiyatıyla
100X20,44= 2044 TL’ye karşılık ilaç şu an 753,20 TL
Buraya kadar olan teknik bilgi sadece konunun anlaşılması ve mevcut ilaç krizinin ilaç üreticileri açısından değerlendirmesidir. İlaç fiyat zamları Türk Eczacılar Birliği’nin tamamen dışında bir komisyonca üretici firmalarla konu edilmektedir. (Firmaların özellikle söz konusu ilaç dışında cam şişe, kutu… vs masraflarından şikayetleri de çoktur.
Konunun eczane ekonomileriyle ilgili olan kısmında ise
Eczacı kar oranları fiyatın yükselmesi oranında düşürülmesiyle oluşan bir sistemle belirlenmektedir.
Her barem için ayrı kar oranları belirlenmiştir.
17 Ocak 2009 Tarihinden 13,5 yıl sonra 9 Temmuz 2022 tarihinde %2 ye tekabül eden sembolik bir iyileştirme yapıldı.
Ekonomik gerçeklerden çok uzak olan bu uygulama sonrası 11 Ekim 2022 tarihinde baremler arttırıldı bir öncekine göre daha anlamlı olan bu artışta Eczacılar Birliği olarak mevcut baremlerin ilaç fiyat zamlarına bağlanıp, her zamla güncellenmesiyle her yıl gündem olmasından çıkarılması istenmektedir.
Zira 11 Ekim tarihli yapılan bu iyileştirme 15 Aralık 2022 tarihli ilaç zammıyla yine değerini kaybetti.
İlaç yokluğunun bir diğer sebebi de aslında çözümü elimizde olan bir mevzu “ilaç ihracatı”
Kendi fiyatlandırma sistemimizle uluslar arası değerinden daha ucuza aldığımız, temin ettiğimiz, üretimi ülkemizde olan ilaçlar yüksek fiyatlarla yurtdışına ihraç edilmektedir. Bu sebepten de firmalar ilaç temininde ülkemize gerekli rahatlığı sağlamamaktadır.
Konuyla ilgili özellikle sıkıntılı grup ilaç bir an önce stratejik ürün listesine alınıp ihracatı yasaklanmalıdır.”